1 Ağustos 2016 Pazartesi

HAZİRAN AYI OKUMA LİSTEM


Bir acayip ay olan temmuzu neyse ki artık geride bıraktım ve geldim ağustosa.. Haziran ayı ortasında hayatıma bir bomba düşüp elimi ayağımı birbirine dolasa daaaaaaaaaaa son bir buçuk haftadır bir güzellikler bir kocaman haberler.. İyi haberler şimdilik bende kalsın başıma gelen kötü durumu muhakkak benim durumumda olanlar vardır diye kısım kısım yazacağım.. Haziran listemi temmuzda yayınlama fırsatım olmadı o nedenle bunu öncelikle yayınlayayım istedim. 

Okuduklarıma geçmeden önce  bir teşekkür sevgili 
Kitap Sevinci  blogunun sahibesine.
Kaliteli ve kitabın tamamını okumuş gibi olmadan okuyabileceğiniz kitap kritikleri mevcut bu tatlı kadının güzel blogunda. Bir de zarif ama bu çağın insanı olamayacak kadar zarif... Geçenlerde bana "nasılsın" diye sorma gafletinde bulundu da tam 1 saat esir aldım kendisini :)) Bana söyledikleri o kadar samimiydi ki sadece bir akrabanın, en yakın arkadaşın ya da kardeşin söyleyeceği cinsten. Tekrar teşekkür ederim sana tüm zarafetin için ve o zor dönemimde bana verdiğin paha biçilmez destek için. İyi ki varsın :)





Veee geçelim kitaplara! Kalp kalp kalple  dizayn ettim bugünkü fotoğrafımı.  Tek sorun alttaki fonum ama onu da mazur görün ne diyeyim :)) 






İnce Memed 2/ Yaşar Kemal: Yaşar Kemal affetsin de resmen bu 4 ciltlik romanı ben 2 yılda filan bitireceğim bu hızla... O kadar düştü ki okuma hızım ve ayırabildiğim zaman... Tüm seriyi okuyunca yorum yapacağım bakalım.. Yapı Kredi Yayınlarından çıkan roman 459 sayfa. 


Çakıcı'nın İlk Kurşunu / Sabahattin Ali:  Sabahattin Ali ruhumla bütünleşebilen bir yazar.. Hangi öyküsü hangi kitabı olsun da ruhuma dokunmasın? Bu kitap hikayeler, şiirler ve yazılardan oluşuyor. Çok fazla söze gerek yok bence. Ali'yi hiç okumadıysanız eksiksiniz demektir.. Adınıza üzgünüm.. Yapı Kredi Yayınları'ndan çıkan kitap 148 sayfa.

Varolma Anları/ Virginia Woolf: Ayraç dergisinde, Woolf'un kendi kaleminden anılarının yayınlandığı bu kitabı görünce asla bekleyemezdim! Hayır o kadar fahri abla demişim , romanlarını okumuşum da kendi hayatı? Kaçmazdı! İktisatçı Keynes bile var içinde tabi ben şok! Hayatı boyunca iktisattan nefret etmiş insanım :))) Diğer romanlarının aksine bu otobiyografi bir miktar farklı ama hayatı olunca iki günde bitirdim ve şahane cümlelerine yine aşık oldum canım bacımın :) Bir öneri, Woolf okumadıysanız Orlando ile başlayın. Ve muhakkak Kırmızı Kedi yayınlarından alın yazarın kitaplarını zira çeviri muazzam! Kırmızı Kedi Yayınları'ndan çıkan bu kitap 254 sayfa.

                                                                                   

Rüya Çağrısı/Mustafa Miyasoğlu: Anneciğimden bana geçen kıymetli hazinenin bir parçası bu kitap. Zamanında annem okumuş, sevmiş, kıymetle saklamış ve şimdi de ben okudum. Bu bir şiir kitabı. Çok severim şiirleri ben o yüzden bunu da çok sevdim :) Elifbe Yayınları'ndan çıkan kitap 63 sayfa.

Cihan Harbi ve Türk Ermeni Meselesi/ Ahmed Rüstem Bey: Bu kitabı daha önce 20 sayfa kadar okumuş bırakmış ve akabinde yeniden başlamaya niyetlenip sürekli ertelemiştim ama Almanya'nın Ermeni Soykırımını kabulü sonrası daha da merakım arttı konuya ve okumaya başladım. İyi ki okumuşum. Zamanında sıcağı sıcağına yazılan, belgeli, şahitli , müthiş anlatımlı bir kitap. Kaynak değerinde ancak basımı yok. Bulursanız, denk gelirseniz tavsiyemdir. Bilge Kültür Sanat Yayınları'ndan çıkan kitap 215 sayfa. 

Havaalanı Balıkları/ Angelika Overath : Bu kitabı mayıs ayı alışverişimde (gitmek için tık tık) almıştım. Ayrıntı yayınlarının kampanyası vardı ve bulduğum, konusunu seveceğimi düşündüğüm tüm kitapları attım sepete sırf kampanya var diye. Ciğerini söktüm yayınevinin yani :)))) O alışveriş listeme ve hala devam eden kampanyaya muhakkak bakın derim. Havaalanında akvaryum görevlisi çalışan Tobias ve fotoğrafçı Elis'in denk gelmelerini anlatan bu kitap kendimde bir çok şeyi anlamlandırmamı sağladı. Elis o kadar ama o kadar bendi ki..  Elis kurgu olmasa eskiden aynı pilotla çıktığımızı düşüneceğim o derece :))))))) İyi ki denk geldim bu kitaba.. Ayrıntı Yayınları'ndan çıkan kitap 128 sayfa. 



Şizofreni ve Değişimler/ Philip K. Dick: Yazarın farklı kitapları elimde var ve açıkçası çok etkilendiğim bir bilim kurgu yazarıdır ancak şizofreni hastası olduğunu bilmiyordum. Kitapta hastalığını ve yaşadığı süreci klişe olacak ama cidden "etkileyici" bir dille anlatmış :) Minicik cep boy bir kitap denk gelirseniz ve psikoloji ilginizi çekiyorsa alın, okuyun derim. Ama terimler, açıklamalar vs beklemeyin öyle bir kitap değil. 6:45 yayınlarından çıkan kitap 48 sayfa.

Kışkırtılmış Erkeklik ve Bastırılmış Kadınlık/ Erdal Atabek: İlk basım yılını bulamadım ancak 80lerde basılan bir kitap olduğunu biliyorum. O zamandan bu zamana bu konuda bir arpa boyu yol gidilmemiş o kadar hazin ki... Kİtabı okuduğumda hala en temel haklarımız için savaş verdiğimiz gerçeğiyle yüzleştim. Yazarın dili yalın, anlatımı kuvvetli , sanki karşılıklı sohbetteymişiz gibiydi.. Hem kadınlara hem de "babalara" tavsiyemdir bu kitap. Kız ya da erkek babası olun hiç farketmez ama okuyun, empati kurun ve çocuk yetiştiriken bu empatiden bir miktar yararlanın. Eser miktar bile olsa...  Alkım Yayınları'ndan çıkan kitap 159 sayfa.

Maceraperest Turan Sözlüğü/ Sabri Gürses : Kitabın adı çok ilginçti ve arka kapağını çevirdiğimde okuduğum yazı da beni bu kitabı almaya itti. Kitap yarı çizgi roman türünde şöyle diyeyim bu kitapta resim yoktu. Yarı çizgi roman böyle bir tür mü? İnanın bilmiyorum ama resimleri kafamda çizdim zaten :)) Bir kayıp yazarın izini süren bir adam. İlk etapta az biraz sıkıldım  ve hatta kitap benim için 2. Mahmud'un avlu köşkü bahçesine geçilen 86. sayfada başladı :) Fakat anlamsızca sevdim bu kitabı :) Hatta çok iddialı olacak ama hafif bir Puslu Kıtalar Atlası tadı bile aldım. Yok tabi ki bir Anar değildi ama bir an bir kayıbın peşine düşen bir adamın hikayesi olunca belki de anımsattı. Ben sevdim ama tavsiye ederim diyemiyorum genel okur ne düşünür bilemedim. Ben değişik yemek tatmayı sevdiğim gibi değişik okumaları da seviyorum. Benim gibiyseniz okuyun derim :) Dedalus Kitap'tan çıkan yayın 125 sayfa fakat 2 saatte biter :)

Birçoğunuz biliyor ama yeni gelenler için bir not: Yorum almıyorum bir müddet zira bloglarınıza dönüp yorum yazacak vaktim yok. Okuyan, +1leyen ve "yorum yapamıyorum ama söyleyeceklerim var" diyen herkese teşekkür ederim. :) 


Hiç yorum yok: