20 Mayıs 2017 Cumartesi

Babama: 20.05.2017

Dün gece Zeki, Sadri, Filiz vardı yanımda beni kucaklayıp çocukluğuma götürdüler resmen baba. Siyah beyaz bir film , fonda Zeki Müren şarkıları tek eksiğim koltuktaki sen...  Zeki Müren dedi ki Filiz Akın'a "ellerinden ellerim ayrılmasın Azize'm" filmin sonunda kötü kalpli babasına rağmen evlendiler. Güzel de olsa  adı "son" ya ben yine dayanamayıp ağladım...





Dün gece yatmadan önce kendimi dirseklerimi kremlerken buldum... "N'apıyosun be sen" dedim Yaz geliyor ya kararmış dirseklerimi yumuşatıyormuşum. Kim görecektiyse dirseklerimi? Ne garip değil mi? Bazen de kendimi bir şeye gülerken buluyorum. Sonra suçlu hissediyorum güldüm diye ve kendime "Dilekcim bu dengesiz bir süreç lütfen suçlu hissetme sonra bir de onun yüküyle ağırlaştırma bedenini" diyorum. Şu ara kendime Dilekcim diyorum hani kalbim kırık ya iyi geliyor böyle canımlı cicimli...

Dün evi süpürüyordum ayakkabılığın önüne geldim bir baktım terliklerin... Birden yaşlar boşandı gözümden. En kötü tarafı da beni teselli edebilecek tek insan sendin... Ablamı uğurladığımızda yaptığın gibi işte...

Ben galiba dayanamayacağım. Yani öyle şey olur mu ya?  Babası ölür mü insanın?! Baba dediğin suratını asıp üzer en fazla.